Deniz Ticareti Hukuku
Deniz Ticareti Hukuku ; Devletler, tarih boyunca deniz ticaretinin sağladığı avantajlardan yararlanma çabası içinde olmuşlardır. Su yolları ve deniz taşımacılığı vasıtasıyla yapılan ticaret, ülkelerin iktisadi olarak gelişmesini sağlamıştır. Bu gelişimin sonucunda ise deniz ticareti örgütlenmesi ve ticari zorlukların belirlenerek çözüm bulunması zorunluluğu doğmuştur. Deniz hukuku nedir sorusu bu bağlamda tanımlanabilmektedir. Deniz hukuku, deniz ve okyanus sularının kullanımı ile ilgili konularda ortaya çıkan hukuki sorunlar ile ilgilenen hukuk dalıdır. Deniz ve okyanusların egemen devletler tarafından paylaşımı ve bu bölgelerde işlenen suçlar deniz hukuku kapsamındadır.
Deniz hukukunun tanımlanmasından sonra deniz ticareti hukuku nedir sorusu akla gelmektedir. Gemi, gemi adamları ve taşınan insan veya yükün güvenliği ve güvenilirliği konularında ortaya çıkan sorunların kurallara bağlanması deniz ticareti hukukunu oluşturmuştur.
Deniz ticareti kanunu, Türk Ticaret Kanunu’nun Deniz Ticareti başlığında yer almaktadır. Kanuna göre, tahsis edildiği amaç, suda hareket etmesini gerektiren, yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan her araç, kendiliğinden hareket etmesi imkânı bulunmasa da bu Kanun bakımından “gemi” sayılır.
Suda ekonomik menfaat sağlama amacına tahsis edilen veya fiilen böyle bir amaç için kullanılan her gemi, kimin tarafından ve kimin adına veya hesabına kullanılırsa kullanılsın “ticaret gemisi” sayılır. Deniz ticareti hukuku kapsamına ticaret gemileri girmektedir.
Denizcilikte kabul edilmiş olan bilimsellik esası, insanların düşünce sistemlerinin akıl ve gerçeklik sistemi üzerine kurulu olmasından kaynaklanmaktadır. Gerçeklere dayanan, akılcı yaklaşım deniz ticaretindeki tüm eylemlerin ve dolayısıyla kuralların bir çok sebebe dayandığını ortaya koymuştur. Deniz ticareti hukuku mevzuat olarak oldukça geniştir. Bu nedenle, deniz ticareti hukuku yüksek lisans veya pratikte uygulama ile uzmanlık kazanılabilecek bir alandır.
Devletler tarafından deniz ve deniz kaynaklarının kullanımı ile ortaya çıkan problemlerin çözülebilmesi amacıyla konular, uluslararası anlaşmalar ile milletlerarası düzeye gelmiştir. Deniz ticareti hukuku PDF olarak tek bir mevzuatta bulunmamaktadır. Türk Ticaret Kanunu ve diğer milli mevzuatlarda düzenlenen deniz hukuku Uluslararası nitelikte sözleşmeler ile de düzenlenmiştir. Ülkemizin taraf olduğu sözleşmeler:
-Montreux Sözleşmesi,
-Deniz Ticaret Vasıtalarının Rehni ve İmtiyazı ile İlgili Bazı Kaidelerin Tevhidi Hakkında Milletlerarası Sözleşme,
-Gemi Sahiplerinin Sorumluluklarının Tahdidi ile İlgili Bazı Kaidelerin Tevhidi Hakkında Milletlerarası Sözleşme,
-Konşimentoya Müteallik Bazı Kaidelerin Tevhidi Hakkında Milletlerarası Sözleşme,
-Deniz Alacaklarına Karşı Mesuliyetin Sınırlanması Hakkında Sözleşme,
-Deniz Yardım ve Kurtarma İşlerine Mütedair Bazı Kaidelerin Tevhidi Hakkında Mukavele,
-Devlet Gemilerinin Muafiyetleri ile İlgili Bazı Kaidelerin Tevhidi Hakkında Milletlerarası Sözleşme,
-Uluslararası Denizcilik Örgütünün Kurulmasına Mütedair Sözleşme,
-Petrol Kirliliğinden Doğan Zararın Hukuki Sorumluluğu ile İlgili Uluslararası Sözleşme,
-Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğü,
-Deniz Müsademelerine Mütedair Bazı Kaidelerin Tevhidi Hakkında Mukavele’dir.
Deniz ticareti hukuku Kaan KOÇALİ tarafından birçok kez danışmanlık yapılmış ve uyuşmazlık çözülmüş bir alandır.
Gemi üzerine ipotek tesisi ve deniz hukukunun cari olduğu diğer tüm konularda hukuki yardım ve avukatlık hizmeti sağlamak. Uluslararası ticari görüşmelere katılarak temsil, sözleşmelerin hukuksal açısından değerlendirilerek raporlama yapılması ve sözleşme sürecinin hukuki takibi, hasar değerlendirme, tespit raporlarının incelenmesi, gümrük kanunu ile ilgili hizmetler, donatanın yüke sorumlulukları, donatanın personele sorumlulukları, gemi adamının sorumlulukları, çatma, bağlanma nedeni ile ilgili mağduriyetlerden doğan sorumluluklar, sigorta zorunlulukları ve ihlalleri nedeniyle oluşan uyuşmazlıklar, kusur, görevi kötüye kullanma, ihmal ve ihlal nedeni ile oluşan zarar ve kazalar sonucu ortaya çıkan hasarlardan sorumluluklar, gemi ve yük üzerindeki rehin hakkı, müşterek avarya, ( C/P ihtilafları, C/P hazırlama, Tip C/P ) konşimentolar hakkında hukuki görüş verme, gerekli gördüğü değişiklikleri yapma, navlun sözleşmelerinden kaynaklanan ihtilafların çözümlenmesine aracılık etme, çatma, yükün hasarı, ziyanı, kaybı, İhtilaf çıkması halinde tatbik edilecek hukuku belirleme, gemi tutuklama, tutuklu bulunan geminin kurtarılması, deniz hukuku ile ilgili muhtelif alacaklardan doğan davalar, uluslararası ticaret ve taşımacılık, üçüncü kişilerle yapılan sözleşmelerin hazırlanması, gemi finansmanı ve hacizleri, gemilere el konulması, deniz ticareti ve lojistik sözleşmeleri, diğer kayıplar, denizcilik sektöründeki iflaslar, dava takiplerinin sağlanması ; hukuksal destek verdiğimiz deniz ticareti konularından bazılarıdır.
Deniz ticareti hukuku alanında danışmanlık hizmeti vermek amacıyla milli ve milletlerarası mevzuat takibi önem arz etmektedir. Deniz Ticareti Hukuku test kapsamına giren uygulamalardan en çok karşımıza çıkan ve tecrübe sahibi olduğumuz uygulamalar arasında; gemi tarafından taşınan yükle ilgili ortaya çıkan sorunlar gelmektedir. Taşıma sırasında yükte meydana gelen hasar ya da nakil vasıtasında meydana gelen hasar, çatma dan kaynaklanan hasarlar, ayrı bir uzmanlık alanı gerektirir. Bu konuda tecrübeli avukatların en hızlı bir şekilde en geç 24 saat içerisinde, kendi mevzuatına uygun olarak müdahale etmesi gerekir.